İŞYERLERİNDE EĞİTİMİN KATKISI VE ÖNEMİ
Birey veya toplumun icra edeceği rolleri yerine getirmek amacıyla yetenek ve öngörü kazanmak üzere dershane veya dışarıda kişi/kurum vasıtasıyla şahsiyetlerini geliştirmek üzere öğrenim alınması ve yetiştirilme sürecine “eğitim” diyoruz.
İşletme dahilinde üretimi yapılan her türlü işin özelliği, işgörenlerin eğitimi ile yakından ilişkilidir. Son yıllarda; Ekonomik, coğrafi, demografik, mali krizler ve yeni icatlar, işletmeleri baskı altına aldı. Bundan dolayı firmalar öğretimin önemi ve bu uğurda yapılan etkinliklerin farkına vardı. Bunu gören işverenler, eğitime yöneldiler. Ve tabii ki hızla değişen şartlar ve acımasız rekabet, çevreye uyuma da zorladı. Böylece öğrenimin önemi ve değeri daha da arttı… Hemen hemen her işletme, eğitimi; yapılması ve uygulanması –acil- işlevlerin en başına yazdı. Zira yeterince algılanmayan gelişmeler -bilgi toplumu- olma çabaların mesafe aldırmıyor. Yerinde sayan çalışmalar; bilgi ve birikimi artırma gayretlerini zora sokuyor. Aynı zamanda yaşanan hızlı ve ağır şartlar firmaları; işletme içi ve dışarıdan gelen istekleri en iyi şekilde karşılama pozisyonuna girmek zorunda bıraktı.
Dünyamız son yıllarda baş döndürücü bir hızla yenileşme, başkalaşma ve uygarlaşma yaşıyor. Bu hız zayıfladığı takdirde, istenilen başarıyı, uygulamada zora sokuyor. Eksiği fazlayı gözetmeden süpersonik bir hızla karar verme mecburiyetinde bırakıyor.
Siyahın beyaza karıştığı, kâr ile zararın ayırt edilemediği bu sisli ortam işletmeleri resmi/sivil eğitim kuruluşlarından öğretim desteği almak mecburiyetinde bırakıyor. Zira hiperaktif değişim; -tecrübenin- endişe duyulan bir –eğitmen!- olmasına sebep oluyor. Teknolojinin daima kendini güncelleyen bireylerin hakkından gelebileceği komplike formatlara ulaşmasından dolayı da firmalar eğitime yöneliyor.
Ayrıca içinde bulunduğumuz karmaşık atmosfer işletmelere, ileri görüşlü, üstün yetenek ve kabiliyetler taşıyan, geleceği görebilen eleman ve yöneticilere ihtiyaç hissettiriyor. İdareci ve işgörenin başarılı olmaları; ilmi birikim, üstün kabiliyetlerle donanımı, daima bilgi ve kapasitelerini güncellemelerine bağlıdır. Bu sayede istenen vizyon ve misyona ulaşılır. Bu makalede işletmelerin günbe gün edindikleri yeni durum ve çalışmalara uyum, her gün kat edilen mesafe ve insani bilgilerin zenginleşmesine verilen katkıları anlatmaya çalışacağız.
KURUMSAL FAALİYETLER VE EĞİTİMİN GÖREVLERİ
Genel Anlamda
Personel; tesisin taşıyıcı kolonu, mal ve hizmetleri meydana getiren en önemli öznesidir. Elemanların sayısı, vasıfları başarı yahut başarısızlığı getirir. Girişimcinin sermaye gücüyle beraber, rekabette öne geçme, hızla yükselme, uygun sayı ve istenilen vasıflara sahip işgörene bağlıdır.
Birey ve işletme birbirine zincirleme bağlı ve kaynaşmış durumdadır. Teknolojik gelişmeler bireylerin kıymetini daha da artırmıştır. Nitelikli personel işletmelerin gücüne güç katar. Vasıflı insan gücü işletmenin kuvvetiyle doğru orantılıdır. Yüksek imkân ve kabiliyete, kudretli efora sahip olmak isteyen her kurum eğitime önem vermek zorundadır. Üstün nitelikli elemanları barındıran şirketlerde dahil olmak üzere; hergün yenilenen bilgi ve hizmetlerden dolayı, eğitimin katkılarından faydalanmak mecburiyetindedir. Hızla değişen şartların paralelinde alınan yeni ilimler, bilimin ışığında edinilen beceriler kuruluşları daima güçlendirir. Tekniğin ardında kalma korkusu hatta gölgesi bile üzerlerine düşmemelidir. İşletmeler, asla teknolojinin gerisinde kalmamalıdır. Rakiplerin yeni geliştirdikleri araç ve gereçleriyle piyasaya hakim olduğu anda iş işten geçmiş olabilir. Aşılması zor engeller oluşabilir. Bu maniaları atlatmak idareci ve personelin doğru yer ve doğru zaman, doğru kişiler tarafından ihtiyaç oranında hazırlanan eğitim programlarıyla mümkündür.
İşletme içi eğitimlerde genel konsept ve açıklama :
Yönetici : Kâr ve risk almadan sahibi adına imalât yapmak üzere üretim araçlarını temin eden, bu makine ve techizatı ve elemanları üretime yönelten, işletmeyi girişimcisine vekaleten çalıştırma yetki ve sorumluluğu alan şahıstır.
Yöneticinin detaylı bir açıklaması; idareci, özgüvenli, yüksek motivasyonlu, hiyerarşik düzene saygılı,
Emir komuta zincirine riayet eden,
Şahsını, kadrosunu firmanın amaç ve emellerine yönlendiren, sakinlikle meselelerin üstesinden gelen,
Finans bilgisine sahip,
Çalışma Hukukunun farkında, İş ahlâkına saygılı,
Gücünü bilgi, tecrübe ve deneyimlerinden alan,
Üretim veya dağıtımda en iyi çözümler bulmak üzere daima düşünen ve düşündüren,
fikir alışverişi yapan, zamanı çok iyi kullanan, işleri vaktinde teslim eden,
sıkıştığı anda tereddütsüz yetki alan ve kullanan, kaybetme endişesi olamayan, Sorumluluklarının bilincinde, yükümlülüklerinden kaçmayan,
ilke ve duruşuyla saygı ve kabul gören,
takım oyununu bilen, ekip halinde kazanılacağına inanan,
ehliyet ve liyakata önem veren, tercih edilerek yükselmeyi ve yükseltmeyi ilke edinen,
bilgi seviyesini daima yenileyen,
etkili iletişime sahip, empatik, olayları tüm muhatapların gözünden yorumlayan,
Toplum önünde hitabı güçlü, sunumu renkli,
esnek, uzlaşmacı ve arabulucu, yetkilerini adaletli kullanan, başarısızlıkları üstlenen, astları ve üstleri, tedarikçi, müşteri ve paydaşlar arasında köprü vazifesi görendir.
İdareci eğitimi: Kurumların aktif hareket etmesi ve dinamikliği ile idarecilerin daha çok başarı elde etmeleri amacıyla birbirine geçmiş, zincirleme ve ortak istikamete sahip, bazı çalışmalardan oluşur. Aynı zamanda idareci yetiştirme, geliştirme ve kurum geliştirme çalışmaları da mevcuttur. Birbirini tamamlayıcı nitelikte görevlere sahip olan ve umumiyetle benzer araçlar kullanan ve bu çalışmalar arasında amaç ve yöntemler açısından bazı ayrımlar vardır. Bu ayrımları anlayabilmek amacıyla konuya dair temel kavramları açıklamakta fayda vardır.
EĞİTİM
Bir çalışma ve çalışmalar zincirinde aktif bir başarım sağlamak amacıyla tavır, bilgi ve tutum kabiliyetleri değiştirmeye yönelik etkin bir öğrenim sürecidir.
İşgücü eğitimi; Çalışanların daha iyi iş yapabilmeleri, kendileri ve işletmenin üst düzeye ulaşmasını temin etmeyi, kapasitelerini geliştirmeyi hedefler. Ayrıca içerde veya dışarıda hizmet verecek genç yöneticilerin geleceğe hazırlanmasına yönelik çeşitli yetenekler kazandırır.
ÖĞRETİM
Yaşamın her devresinde gereksinim hissettiği ve hayat tarzında zaruri olan ahlâki değerler, ölçülü düşünme, düzgün karar verme, bilgi ve becerilerin ilerletme gayretleridir.
Öğretimin maksadı, genç ve yetişkin insanlara, temel beceriler kazandırma amacıyla, kişisel gelişimini sağlamak, sosyo kültürel kalıntı, alışkanlık, bilgi, örf, gelenek töre ve fikirleri etkileyecek bir anlayış kazandırmak için ihtiyaçları oranında altyapı hazırlayan bir özgeçmişin ve lüzumlu şartların teminidir.
YETİŞTİRME
Yeni kabiliyetler kazandırma ve gelişimidir. Yetiştirme; belirli bir hususta ve kısa bir zamanda fayda temin edecek bilgi ve yeteneklerin gelişimi maksadıyla sürdürülen gayretlerdir.
Diğer bir ifadeyle herhangi bir meslek veya hizmette görev alacak şahısları nitelikli personel haline getirme çalışmalarıdır.
Yetiştirmenin maksadı oldukça özel ve derhal fayda temin edecek kabiliyetlerin geliştirilmesidir. Sınırları dikkatle çizilen, çok iyi bilinen işleri yürütmeye hazırlamak hedeflenir. Bu etkinlikler elemana geniş kapsamlı bir öğrenme, anlama, merak, hayal gücüne sahip olma, etkili iletişim, insanları inceleme ve teşhis kabiliyeti kazandırır.
GELİŞTİRME
Öğretim esnasında bireyin yeteneklerinin alışkanlık halinde veya bilerek, isteyerek geliştirilmesidir. Yetişmiş ve bir meslek veya hizmette faaliyet göstermekte olan personelin eğitim, bilgi veya beceri düzeylerinin yükseltilmesidir. Bu süreçte devamlılığını, kazanılan bilgi, görüş ve yeteneklerin iş ortamında hayata dönüştürülmesini kapsamaktadır.
ÖRGÜT GELİŞTİRME
Örgütün bütün bölüm ve uygulamalarının geliştirilmesidir. Örgüt çalışmalarının uyumlu ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla, davranış bilimlerinden faydalanmak suretiyle örgüt sürecine yapılan katkılardır.
Örgüt geliştirme diğer bir anlatımla örgütsel ilişkilerin ağırlıkla duygusal ve davranışsal ilişkilerini ele alır. Örgütsel çabaları aksatan temel sebebin, şahsın duygusal sorunlardan kaynaklandığını var sayar. Bireyi olumsuz duygulardan arındırmaya, uzaklaştırmaya çabalar. Çalışmalarla bireyin kişilerle etkileşimi, algıları, duyguları,ve tavırlarını olumlu yönde genel bir değişimi sağlamayı hedefler.
Örgüt geliştirme; var olan, beklenen sıkıntıları uygun yöntemlerle çözmeye çabalar. Bu uğurda örgütün maddi ve insan kaynaklarını aktif bir şekilde harekete geçirmeye çalışır. Geliştirme programları kurum kültürünün dışında uzman danışmanların yardımıyla olur. Diğer taraftan örgüt geliştirme çabaları takım halinde öğrenmeye önem veren eğitim metotlarından faydalanır. Örneğin; Etkin İletişim, etkin dinleme, şahsın hal ve tavırları, bu tavırların muhatapları ve çevresi üzerindeki tesirini, daha iyi kavramasını, şahsın tavırlarının, nasıl algılandığının şahıs tarafından anlaşılmasının,
karşı tarafın ve civarındaki insanların davranışlarının sebepleri çözmek,
ve tepki göstermeyi ve başkalarının düşündüklerini öğrenmeyi kapsayan takım-gurup çalışmaları örgüt geliştirmenin faydalandığı eğitim politikalarından bazılarıdır.
Bu genel konuların işlenmesinin en önemli temel sebebi şahıslar kendilerini anlarken, eğitimle aralarındaki farklılık ve benzerliklere dokunmak, dikkatlere sunmaktır.
EĞİTİM İHTİYACINI DOĞURAN FAKTÖRLER
Eğitim gereksinimi hissettiren nedenlerinden bazıları firmaların içersinde yaşadıkları ve karşılıklı etkilendikleri çevre koşullarının özellik ve gelişim süreci ile alâkalıdır. Bu sebeplerden dolayı eğitim plânı yapılırken gelecek seneler öngörülmeli ve zaman içinde oluşacak gelişim ve değişimler çok iyi hedeflenmeli ve kapsamlı düşünülmelidir. Zira elde edilecek yenilikler üzere çizilecek yeni yol haritaları, yeni bakışların tatbikiyle gelecek başarılar, başarılı idarecilerin kontrolünde eğitilmiş personel ile elde edilir. Bu başarı işletmenin aktifliği ve randımanı ile fark edilir.
Ekonomik, demokratik, coğrafik, iklim gibi sebepler, yeni teknolojiler ve içinde birbirine aykırı, anlaşılması güç birçok öge bulunduran komplike durumlardan dolayı işletme eğitim ihtiyacı hisseder.
Sosyoekonomik koşullardaki ani değişim zamanımızın en önemli problemlerin başında gelen, işletmelerimizi en az toplumsal değişimler kadar sert tesiri altına alan sonuçlardan olaylardan biridir. Özellikle küreselleşme gibi piyasalara hakim olan ekonomik sistemler işletme çalışanları ve amirlerini değişime zorlar. Diğer taraftan üretilen mamul ve hizmetlerin arz ve talep durumu, üretim, tedarik ve sürüm gibi pazar koşulları, bu şartlarda gelişen dalgalanmalar değişimin en önemli faktörlerindendir. Küreselleşme ile birlikte işletmeler yurt sınırlarını aşmasından sonra farklı toplum ve farklı kültürlere uyum sorunları ortaya çıktı. Değişime ayak uydurmak isteyen her firma çok uluslu şartların icabına göre yeniden örgütlenmektedir. Dolayısıyla değişim, dönüşüm ve kalkınmak isteyen her işletme her ülke insan sermayesine yaptığı yatırımlar oranında büyür, gelişir. Bir başka deyişle; mevcut kaynaklardan ince hesaplar neticesinde, maksimum gelir elde edilmesi, teknolojik gelişme ve toplumsal zenginliğin sağlanması gibi birçok maddenin yanı sıra insan/işgören niteliğinin arttırılmasına bağlıdır. Özellikle dikkat edilmesi gereken konu; işletmedeki tüm çalışanların firmanın amaç ve beklentilerine hizmet edebilecek kabiliyet, tutum ve yetenekleri kazanıncaya kadar devamlı eğitim programlarına alınmalıdır.
Sözün Özü: Ekonomik büyümenin temelinde insan faktörü yatmaktadır. Ekonomik kalkınma, gelişme, değişim, dönüşüm, insana verilen değer sayesinde gerçekleşir. İnsana verilen önem, değer biçilen kıymet, uygulanan eğitimlerle anlaşılır.
DEMOKRATİK FAKTÖRLER
Zamanımızda günbe gün yaşanan demokratik gelişmeler, işlerlerinde de demokrasi kültürünün yerleşmesine neden olmuş, bireyler, bilgi, deneyim ve uzmanlık ile bu gibi ince hesap gerektiren nitelik ve kabiliyetlerini artırmıştır.
Demokratikleşme olgusu işletmeleri iki yönden etkiliyor.
- Firma ile devlet arasındaki ilişkileri biçimlendiriyor.
- İşletmenin mahiyetinde gelişen demokratikleşme. İkinci sırada ileri sürdüğümüz demokratikleşme işletmenin içerisinde gücü az, işgörenlerin kurum yönetiminde daha güçlü olmalarını temin eden bir yolculuktur.
Yönetime katılımın arttığı son dönemler personel yüksek güç, işletmenin istikbalini etkileyecek kararlar üzerinde de söz hakkı ve tatmin edici yetkiler istemektedirler. İşletmeye ait tüm bilgi ve sırlar, tek düzelikten kurtulma, kariyer, heyecan ve benzeri istekler veya yönetim kurullarında var olma gibi görev ve yetkiler talep etmektedirler. Tüm isteklere cevap verebilme uğruna işletmenin varlını devam ettirmesi, kalkınması ve gelişimi üstün kabiliyet ve becerilere sahip yönetici/elemanların sistemli, özen, sabır ve sistemli daimi eğitim ile başarılır.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Firmaları kuşatan belirsizlik, hızlı değişim ve dönüşüm son yüzyılımızı etkisi altına olan iki önemli konu olmuştur. Her gün çöpe atılan yeni buluşlar, yeni buluşları gölgeleyen hiper icatlar daima yenilenmeyi zorunlu kılmıştır. Yirmibirinci yüzyıla damgasını vuran sosyo ekonomideki hızla değişen hayat, ile teknoloji, iletişim ve ulaşım araçlarındaki baş döndürücü gelişmeler tüm ekonomi dünyasını derinden etkilemiş, ayak uyduramayan işletmeleri tarihe gömmüş, kalbinden vurmuştur. Bu değişim ve dönüşüm işletmelerin iyi yönetilmesi uzman yönetici ve eğitimli donanımlı personel ihtiyacı hissettirmiştir.. Bu yenileme ve değişmeler karşısında satır satır vurguladığımız gibi işletmeler “eğitim” faaliyetlerini özel biri yere konumlandırmalı faaliyetlerinin önemli bir bölümünü eğitime ayırmalıdır.
KARMAŞIKLIK FAKTÖRÜ
Karmaşıklık faktörü, çeşitli kavramların hep birlikte ve tek başına tesir altına aldığı bir pozisyonu anlatmaktadır. Meselâ bilgisayarların işyerlerinde kullanılmaya başlaması işletme içinde personel eğitimi, reorganizasyon, karar verme, koordinasyon gibi birtakım yeniliklerin yapılmasını mecbur bırakmıştır. Kurumların büyümesi, iş koşullarının, istihdam olanaklarının ve rekabet alanının değişimi gibi faktörlerde karmaşıklığı artırır. Bu durumlarda derhal işgören eğitime alınmalıdır. Zira bu durumda bireyin sahip olduğu teknik uzmanlık bilgisi ve analiz yeteneğini o konu ile alet ve tekniklerde uygulayıp kullanabilmesini bireyin teknolojik kapasitesinin geliştirilmesi ve kişiye teknik yeteneklerin kazandırılmasını amaçlar.
İŞLETMEDE EĞİTİM ROLÜ
Eğitimin amaçları
İşletmeler açısından eğitimi iki başlık altında incelemek lâzımdır.
A- Ekonomik açıdan B- İşletmeler açısından önemlidir.
Ekonomik bakımdan eğitim faaliyetleri
Ülkeler ve işletmeler rahat bir insan hayatı için mal ve hizmet üretir. İnsani, parasal ve maddesel kaynakları tesirli bir tarzda birleştirip, koordineli bir şekilde çalışması ülkenin/işletmenin yönetici ve uğraşı çarpanlarının dinamizmi ile sonuca ulaşır. İstenen neticeye ancak eğitimli halk/personel ile gerçekleşir. Ülkenin ve şirketin gelişimi için kaynakları verimli kullanmak, üretim ve dağıtımı planlı gerçekleştirmek eğitimli personelin işidir. Vasıflı işgören ülkeyi/kurumu çok yönlü akademik, yönetimsel standart ve unsurlara göre idare eden doğru zaman ve doğru yerde, gereken strateji ve tutumları belirleyen şahıstır.
Bu niteliklerden dolayı ülkenin/işletmeyi kalkındırmak için en büyük sermayemiz insan gücüne eğitim yatırımlarıyla ihtiyacı kadar ve en az kusurlu olması için özenle yetiştirilmesi şarttır.
İDARİ MESELELER BAKIMINDAN EĞİTİM FAALİYETLERİ
İdareci işletmenin beynidir. Tesisin istikbalini belirleyen hayati kararları idareci yüklenir, plân, program belirler, ahenkli bir çalışma düzeni temin eder, işgörenleri teftiş eder, ihtiyaç hissettiğinde çalışanların öğretiminde ilk karar alıcıdır. Hatta karar alması da yeterli değildir. Kararları hızlı ve isabetli olmalıdır. İçinde bulundukları hareketli ve coşkun şartlara entegre olmak mecburiyetindedir. Doğru ve zamanında karar verebilen idarecinin başarısı da eğitimli bir personel ile gerçekleşir. Aynı zamanda işletmenin ekonomik olarak ayakta kalabilmesi içeride ve dışarıda gelişen olayların ritmine uymak gerekir. Bu uyumda en büyük sorumluluk idareye düşer. İç ahenk, ast-üst irtibatı, bölümlerler arası münasebetler, işgören kümeleri arasındaki temaslar, olağan koşullar, pazar koşulları, rekabet, yurtta ve dünyada oluşan teknoloji ile ilgili dönüşümler, başta olmak üzere dış çevreleri yakından takip etmelidir.
İşletmelerin hedeflerine ulaşabilmesi personelin amaçlar paralelinde isteklendirilmesi gerekir. Diğer taraftan bireyler arası temasların ahengi, insan kaynaklarının işe başlatımı, eğitimi, donanımı ve teftiş edilmesi de işletmenin ayakta kalabilmesi için büyük önem arz eder. Bu bilgilerle entegrasyon, ve tecrübeyi sağlayan yegane faktör eğitimdir.
PERSONEL EĞİTİMİNİN HEDEFLERİ
Tesiste gerçekleştirilen eğitim, personelin işgücü ve verimini artırmak üzere gerekli bilgi ve maharetleri eklemektir. Teknolojideki son gelişmeler, idare işlevlerinin çok ögeli, çeşitli ve birbirine karşı birçok şeyden oluşması, işgören eğitimini vazgeçilmez hale getirmiştir. Zira eğitimin üretimi artırdığı, malzeme firesini azalttığı, iş kazalarını eksiye düşürdüğü, araştırmalar ve tecrübelerle sabit ve belgeleriyle kayıt altındadır.
İşyerlerinde idareci eğitiminin temel hedefleri, tesislerde artan eğitimli eleman ihtiyacının karşılanması, tesislerde verimin arttırılması, kademe yükselmesinin temini, moral motivasyon değerlerinin yüksek tutulması tarzında sıralanabilir.
İşyerlerinde günbe gün çoğalan eleman gereksiniminin temini
Vasıflı ve yüksek özelliğe sahip eleman ihtiyacının eğitim ile karşılanacağını anbean değişen ve küreselleşen dünyanın herkesim ve tüm ast ve üst aktör kabul etmiştir. Vahşi rekabet, çıkar guruplarının gücü, işyerlerinin günbe gün büyümesi, çapraşık usul ve araçlardan faydalanma gibi ağır şartlar tesislerin işini zora sokmaktadır. Bu hal ve durumlar yüksek kapasite ve kabiliyetlere sahip eleman istihdam etme zorunluluğu getirmiştir. İhtiyaç kadar ve yüksek niteliklere sahip eleman sorun yaratmaz. İşleri kolaylaştırır. Tüm idareci ve personeli uyum ve ahenkle çalıştırır. Yüksek verimli elemanı temin etmek işletmelerde uzun vadeli, eğitimi plânlaması ve uygulanmasına bağlıdır. Bu da kurumun belirli bir eğitim tecrübesine sahip olması demektir. Bu sebeple en başta işletmedeki işgücü gelişimi en ince detaylarına kadar kayıt altına almaya gayret gösterilmelidir. Devamında işten el çektirme, ayrılma ve emeklilik gibi noksan ve çokluk araştırılmalı, neticesine göre, eğitim programları belirlenmelidir.
ÖZET
İşletmelerde gerek girişimcilerin, gerekse profesyonel yöneticilerin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri eğitimdir. Çünkü günümüzde bir çok işletmede yapılan işlerin özelliği, çalışanların eğitimi ile doğrusal bir ilişki göstermektedir. Eğitim faaliyeti, dış etkenlerin ve işletme içi şartların zorlaması sebebiyle ülkemizde de son yıllarda önemi anlaşılmaya başlanan bir işletme fonksiyonu olmuştur. İşletmeler hızla değişen bir çevreye uyum göstermek zorundadırlar. İşletme dışı ve işletme içi değişimin etkili bir şekilde yönetilmesi için işletmede çalışanların eğitilmesi gerekir. Bunu sağlamak için her şeyden önce yöneticilerin işletme ile ilgili bütün konularda eğitilmesi sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde işletmeden ve dış çevreden gelen ihtiyaçlar doğrultusunda mevcut şartlara uyum sağlanabilir ve böylece işletmenin daha etkin olarak çalışması sağlanabilir.
Yirmibirinci yüzyılın başlarında dünyada çok hızlı değişim, dönüşüm ve gelişmeler yaşanmaktadır. Değişme hızı insanları, doğruyu yanlıştan ayırmalarına fırsat vermeden onları karar vermeye zorlamaktadır. Dünyadaki baş döndürücü değişime uyumda zorluklarla karşılaşılması ve bu gelişmelerin yeterince algılanamaması nedeniyledir ki, bilgi toplumu olma yolunda gelişen toplumun amacı ile, insanların giderek kendilerini gerçekleştirme yolundaki çabaları birbirini zorlamaktadır.
Bu süreçte, personel eğitimi konusunda, eğitim kurumları ile işletmeler arasında birbirlerini destekleyici yönde çalışmaların kurulması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü dinamik değişim; deneyimin, kuşku duyulabilecek bir öğretmen olmasına sebep olmakta, teknoloji ancak güncel olan kişilerin üstesinden gelebileceği karmaşık boyutlara ulaşmaktadır
Bilgi toplumunda işletmeler, açık bilgi üreten ve tüketen, çevre değişimlerine yapı ve kültürlerini değiştirerek uyum sağlayabilen birer sosyal sistem olarak ele alınmaktadır. Başka bir deyişle, işletmeler devingen bir ortamda çevreleriyle sürekli bir alışveriş içindedirler. Böyle bir ortamda işletmelerin, ileriye yönelik tahminlerde bulunabilen, ileriyi görebilen, yetenekli ve deneyimli yöneticilere ihtiyaçları vardır.
Bu yöneticilerin başarılı olmaları için de, gerekli bilgi ve yeteneklerle donatılmış ve sürekli bir şekilde bilgi ve becerilerini tazeleyen eğitimli personelin varlığı gerekmektedir. Ancak bu şekilde işletmeler daha önce belirlemiş oldukları amaç ve hedefleri gerçekleştirebilirler. Çalışma, işletmelerin her geçen gün kazandığı yeni boyutları ve bunların şekillenmesinde insana yapılan yatırımın önemini ortaya koymaya çalışmaktadır
İşgören, bir işletmenin temel üretim faktörüdür. Bir işletmenin başarı veya başarısızlığını belirleyen en önemli faktör, işgörenlerin sayısı ve niteliğidir. Bazı işletmelerin diğerlerinden daha güçlü ve hızlı biçimde büyümelerinin ve gelişmelerinin temel sebebi de, sahip olunan parasal sermayeden çok, uygun sayı ve kapasitede işgörenlerin bulunması ve bunun sağladığı üstünlüktür (Barutçugil, 1992: 76).
İ şletme ile insan tamamen iç içedir. Günümüzün hızlı teknolojik gelişmeleri, insanın işletmedeki rolünü azaltmamakta, aksine daha da arttırmaktadır. Bir işletmenin gücü, işletmedeki insanların nitelikleri ile doğru orantılıdır. Bundan dolayı, bir işletmenin serbest piyasa şartlarında başarılı olması için sahip olduğu insan gücü potansiyelinin eğitimine büyük önem verilmesi gerekir. Aksi taktirde, oldukça nitelikli işgörenlere sahip olan işletmeler bile eğitimine gereken önem ve ilgiyi göstermezlerse, hızla değişen ve gelişen şartlar karşısında bu üstünlüklerini kısa zamanda yitireceklerdir.
Genel Olarak
İşletmeler; çağımızdaki hızlı teknolojik gelişmelerin gerisinde kalma korkusunu ortadan kaldırabilmek için, yönetici, personel ve diğer niteliklerdeki bütün işgörenlerini mevcut değişimler karşısında eğitmek ve onları geleceğe hazırlamak gerekliliğini hissetmek zorunda kalacaklardır. Çünkü rakip firmaların bu fırsatları kendilerinden önce değerlendirmesi, rekabet yarışında kolay bir şekilde aşılmayacak engeller meydana getirecektir. Bu engellerin aşılabilmesi, zamanında ve yerine göre düzenlenen eğitim programları ile sağlanabilir.
Yönetici; karı ve riski başkalarına ait olmak üzere mal veya hizmet üretmek için üretim faktörlerini sağlayan ve bunları belirli ihtiyaçların karşılanması amacına yönelten, işletmeyi müteşebbis adına çalıştırma sorumluluğu olan kimsedir. Daha geniş bir tanım yapılacak olursa, yönetici, kendisini ve ekibini kurum hedeflerine yönelten, sorunların üzerine giden, en iyi çözümler üretmek üzere sürekli düşünen ve düşündüren, işlerini daima zamanında sonuçlandıran, yetki kullanmasını bilen, kaybetmek endişesiyle sorumluluktan kaçmayan, çizgisi ve değeri kabul gören, ekibini ve işlerini iyi tanıyan, seçilerek ilerlemeyi ve ilerletmeyi ilke edinen, bilgi düzeyini sürekli yenileyen, başarılarını ekibine mal edip başarısızlıkları üstlenebilen, gücünü bilgi, beceri ve deneyimlerden alan, bilgisini çevresiyle paylaşabilen, astlarını geliştiren ve başarıları ile gurur duyan, iş ahlakına ve normlara uyan, kuruma hizmet etmeyi amaç edinen ve anlaşılıncaya kadar kalabalıklar içinde çoğu kez yalnız kalmayı göze alabilen kişidir (Akat, 1994: 16)